Eklem Ağrıları

Kalça Ağrıları

Kalça ağrısının sebepleri nelerdir?

Kalça ağrısı eklem ile ilgili sorunlardan veya eklem dışı yumuşak dokulardan kaynaklanabilir. Eklem ile ilgili olanlar arasında kıkırdak hasarı, labral yırtık veya femoroasetabuler sıkışma sendromu sayılabilir. Eklem dışı sorunlar bursitler, tendinitler, sinir sıkışmaları ve yansıyan ağrı olabilir. Genellikle iyi bir öykü ve fizik muayene doğru tanıya götürür. Ağrının özellikleri, arttıran ve azaltan faktörler mutlak sorgulanmalıdır. Yürüme gibi ekleme yük binmesi ile ağrının artması ve istirahat ile azalması daha çok eklem ile ilgili bir sorunun varlığını düşündürür. Osteoartritte ağrı genellikle kalçanın ön kısmında veya kasıkta olur. Kalça yan tarafındaki ağrı daha çok trokanterik bursit lehine alınabilir. Uyluğun ön ve yan kısmında duyu değişiklikleri ile birlikte ise sinir sıkışması düşünülmelidir. Kalça arkasındaki ağrının ise daha çok sakroilik eklem veya bel bölgesi kaynaklı olduğu düşünülür. Gece devam eden ağrının, özellikle halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı eşlik ediyorsa infeksiyon, iltihaplı romatizma veya tümör kaynaklı olabileceği akılda tutulmalıdır.

Kalça osteoartriti belirtileri nelerdir?

Osteoartrit dünyada en sık görülen eklem hastalığıdır. Genellikle 50 yaşından sonra ortaya çıkar, 65 yaş üzerinde en yaygın kalça ağrısı nedenidir. Daha çok kalça ve diz gibi yük taşıyan eklemlerde görülür. Eklem kıkırdağında dejenerasyon vardır. Risk faktörleri arasında genetik, yaş, obezite ve mekanik sorunlar sayılabilir. Genç yaşlarda travmalar önemlidir. Kalça osteoartritinde ağrı sıklıkla yavaş başlangıçlıdır. Daha çok kasık ve uyluk ön kısmına lokalizedir, dize doğru yayılabilir. Ağrı yürüme, merdiven çıkma, koşma gibi aktiviteler ile artar, istirahatle azalır. Daha sonra kalça hareketlerinde kısıtlılık olur, hasta ayak bakımını yapmakta zorlanır, yürürken topallamaya ve baston gibi yardımcı cihazlar kullanmaya gereksinim duyar. İlerleyen dönemde ağrı istirahatte ve gece de devam eder. Muayenede kalça hareketlerinde tutukluk tespit edilir. Osteoartrit tanısında fizik muayene yanısıra standart direkt grafiler yeterlidir. Kalça osteortriti tedavisi hasta eğitimi ile başlar. Kalça çevresi kuvvetlendirme egzersizleri, su içi egzersizler, kilo verme programları, TENS, ultrason gibi fizik tedavi modaliteleri ve yürümeye yardımcı cihazlar önerilir. İlaç tedavisinde ilk basamak parasetamoldür, bunun yanısıra steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, kremler kullanılabilir. Konservatif tedaviye rağmen ağrısı devam eden, ciddi hareket kısıtlılığı gelişen hastalara cerrahi tedavi gündeme gelir.

Trokanterik bursit nedir?

Bursit, vücutta eklem hareketini kolaylaştıran ve eklemi koruyan sıvı dolu keseciklerin (bursa) iltihaplanmasıdır. Kalça ağrısının en sık görülen nedenlerinden birisidir. Yürüyüş mekaniğinin bozulduğu durumlarda trokanterik çıkıntı üzerinde sürtünme ve basınç artar, bursit gelişimi kolaylaşır. Kalçanın yan yüzünde yer alan trokanterik bursada inflamasyon ayakta durma, yürüme, merdiven çıkma, araba kullanma ve özellikle yan yatma sonrasında ağrıya neden olur.  Muayenede bu bölgeye basınç ile ağrı artar.

Piriformis sendromu neden olur?

Piriformis adalesi altında siyatik sinirin sıkışması nedeniyle oluşur. Uzun süre oturarak çalışanlarda daha sık görülür. Kalça arkasında ağrı vardır ve bacağa doğru yayılabilir ve bu nedenle bel fıtığı ile karışabilir. Ağrı 20 dakikadan uzun süre oturma ile veya bacak bacak üstüne atma ile artar. Manyetik rezonans ile sıkışma ve siyatik sinirde inflamasyon görülebilir. Tedavide ağrı kesici, kas gevşetici ve steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar kullanılır. Fizik tedavi ve piriformis kası germe egzersizleri yararlıdır. Yanıt alınamayan olgularda steroid enjeksiyonu önerilir.

Femoroasetabuler sıkışma (impingement) sendromu nedir?

Daha çok genç erişkinlerde görülen mekanik bir kalça rahatsızlığıdır. Femur başı ile asetabulum arasında eklem hareketi sırasında anormal temas nedeniyle oluşur. Bu anormal temasın nedeni femur veya asetabulum olabilir. Kıkırdak harabiyeti ve labrum hasarı nedeniyle osteoartrite zemin hazırlar. Sıkışmanın 3 tipi vardır. Proksimal femurdan kaynaklanıyorsa tümsek tipi (cam), asetabulumdan kaynaklanıyorsa kıskaç tipi (pincer) veya mikst tipte olabilir. Genellikle genç erişkinlerde yavaş başlayan kasık ağrısı ile kendini gösterir. Ağrı uzun yürüyüşler veya uzun süre oturma ile ortaya çıkar. Hafif travmalar ağrının belirginleşmesine neden olur, çömelme ile ağrı artar. Fizik muayene ve pelvis grafisi tanıda yardımcıdır. Hastalar genellikle genç ve aktif kişiler olduğu için konservatif tedaviden yarar görürler. Aktivite kısıtlaması veya modifikasyonu, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, fizik tedavi, pasif eklem hareket egzersizleri ve germe egzersizleri birçok hastada erken dönemde belirtilerin gerilemesini sağlar. Tedaviye rağmen sıkışma ilerlerse labrum ve kıkırdak hasarı ile dejenerasyon artar, bu durumda cerrahi tedavi düşünülmelidir.

Avaskuler nekroz nedenleri nelerdir?

Femur başı avaskuler nekrozu, kemiğin kan dolaşımının travmatik veya travmatik olmayan sorunları nedeniyle kemik dokunun canlılığını kaybetmesi, femur başında çökme ve erken dejenerasyon ile sonuçlanan bir süreçtir. Aseptik nekroz veya osteonekroz olarak da adlandırılır. Travmatik nedenler arasında femur boyun kırığı, kalça kırığı, çıkığı ve geçirilmiş kalça cerrahisi sayılabilir. Travmatik olmayan nedenler arasında kortikosteroid kullanımı kalçada avaskuler nekrozun en önemli nedenlerinden biridir.  Bunun yanısıra alkolizm, oral kontraseptif kullanımı, gebelik, hiperlipidemi, sigara kullanımı, orak hücreli anemi gibi nedenlerle de olabilir. Bazı olgularda sebebi belli değildir. Başlangıçta sağlam olan eklem kıkırdağı kan desteğinin bozulması nedeniyle hücre ölümü olur, basınç altında da kalınca nekroze olur ve artrit gelişimine yol açar. Olguların yarısından çoğunda çift taraflı tutulum olur. Başlangıç sessiz olabilir. Daha sonra kasık bölgesinde, bazen de kalça yan veya arka bölgesinde ağrı olur. Bunu hareket kısıtlılığı takip eder, klik sesi alınabilir. Erken tanı tedavi başarı şansını arttırır. Erken dönemde direkt grafi tanı için yeterli değildir, tanıda altın standart manyetik rezonans görüntülemedir. Erken tanı alan olgularda kalçaya yük binmesinin önlenmesi amacıyla istirahat ve koltuk değneği kullanımı önerilir. Bu dönemde damar genişletici, lipid düşürücü, kemik yıkımını önleyen ilaçlardan yararlanılabilir. İlerleyen olgularda dekompresyon, kemik greft uygulamaları, osteotomi ve proteze kadar uzanan cerrahi tedaviler gerekebilir.

Kalçada septik artrit hangi yaşta görülür?

Bebek ve çocuklarda kalça ağrısı olduğunda enfeksiyon olasılığı mutlaka akla gelmelidir. Sistemik bir enfeksiyona yol açan bakteriler kalçaya yerleşerek ağrı ve topallamaya neden olabilir. Açık kırıklar, eklem içi cerrahi girişimler, enjeksiyonlar gibi lokal travmalar ile olabilir veya komşuluk yoluyla çevre dokulardan yayılabilir. Kalça ağrısına, ısı artışı, kızarıklık, ateş, halsizlik, iştahsızlık, bulantı gibi belirtiler eşlik ediyorsa septik artit olabileceği düşünülmelidir. Tedavinin ilk basamağı eklem içindeki iltihaplı sıvının boşaltılması ve antibiyotik tedavisidir.

Kalça ağrılarında tedavi seçenekleri nelerdir?

Kalça patolojilerinin tedavisinde amaç ağrının giderilmesi, eklem hareket genişliğinin korunması, kalça çevresi kasların kuvvet ve esnekliğinin arttırılması, ekleme binen yükün azaltılması ve fonksiyonların korunmasıdır. Tedavi kişiye ve patolojiye göre planlanmalıdır. Hastalık ile ilgili hasta bilgilendirilir, yaşam biçiminde yapılması gereken değişiklikler anlatılır, kilo verme programlanır, ayakkabı seçimi konusunda bilgilendirilir, baston, yürüteç gibi yürümeye yardımcı cihazlar önerilir. Su içi egzersizler eklemlere yük bindirmediği için tercih edilir. Egzersizlere gözetim altında başlanmalıdır, ardından hastaya evde kalça çevresini kuvvetlendirmek için yapabileceği basit egzersizler öğretilir. İlaç tedavilerinde ilk seçenek parasetamoldür. Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar doktor önerisi ile kullanılmalıdır. Eklem içi veya eklem çevresi yumuşak dokulara kortikosteroid enjeksiyonları yapılabilir. Kondroitin sülfat ve glukozaminin kalça osteoartritinde kullanımı tartışmalıdır, ancak yarar gören hastalar vardır. Yansıyan ağrılarda asıl sorun saptanmalı, ona yönelik tedavi planlanmalıdır. TENS, ultrason, lazer, elektroterapi, sıcak ve soğuk uygulamaları gibi fizik tedavi yöntemlerinden yararlanılır. Kalça eklemi ileri derecede yıpranmış ve bu tedavilere yanıt alınamıyor ise cerrahi tedavi düşünülür. Cerrahi sonrasında mobiliteyi tekrar kazanmak, adale kuvvetini arttırmak amacıyla rehabilitasyon programına devam edilmesi normal günlük yaşam aktivitelerine dönüşü hızlandırır.

Diz Ağrıları

Dizi oluşturan yapılar nelerdir?

Diz vücudun en büyük eklemidir, Femur, tibia ve patella kemiklerinden oluşur. Diz ekleminde stabilite kaslar, kapsül, menisküsler ve bağlar ile sağlanır. Dizin bağları; iç ve dış yan bağlar ile ön ve arka çapraz bağlardır. Femur ve tibia arasında yer alan hilal biçimli menisküsler yük taşıma ve stabilite açısından önemlidir. Diz eklemi menteşe tipi bir eklemdir. Diz ekleminde hareketi kontrol eden en önemli kas grupları önde kuadriseps femoris ve arkada hamstring kaslarıdır.

Diz ağrısına neden olan sorunlar nelerdir?

Diz ağrısı menisküs ve bağ yaralanmaları, bursitler, tendinitler, patellofemoral bozukluklar (ön diz ağrısı), iliotibial bant sendromu, artritler, gonartroz, osteokondritis dissekans, Osgood-Schlatter hastalığı ve tümörler gibi pek çok sebeple  olabilir.

Menisküs yaralanmalarının belirtileri nelerdir?

Menisküsler esnek ve kolay biçim alan kıkırdak yapıdadır. Yaş ve dejeneratif değişiklikler nedeni ile sertleşerek zedelenmeye daha yatkın hale gelirler. Dizde en sık görülen yaralanmadır. Sporcular, özellikle futbol gibi kontakt sporlar yapanlar risk altındadır. Ancak her yaşta olabilir. Dizi bükerek çalışanlarda daha sık görülür. İç menisküs yırtıkları dış menisküse göre daha sık görülür. Bu durum iç menisküsün daha hareketli olması ile ilişkilidir. Dizde kitlenme yırtık bir menisküsün belirtisidir. Yırtık yaygın olduğunda içe yer değiştirerek dizde kitlenmeye neden olabilir. Ayak yerde sabit iken dizin dönmesi menisküs yaralanmasına neden olur. Menisküs ve ön çapraz bağ yaralanmaları birlikte olabilir. Ayrıntılı bir fizik muayene tanıya yadımcıdır. Kesin tanı için manyetik rezonans görüntüleme gerekebilir. Tedaviye yırtığın tipi, boyu ve konumuna göre karar verilir. Yırtık küçük ise, kilitlenmeye neden olmuyorsa cerrahi dışı tedaviler tercih edilir. Erken dönemde istirahat, buz uygulama, bandaj ve elevasyon önerilir. Ağrı ve şişlik için steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar kullanılır. Hemen ardından fizik tedavi ve egzersizlere başlanması kaslarda atrofi gelişmesini önler, şişliği azaltır ve dizin stabilitesini arttırır.

Bursit nedir?

Bursa, hareketli yapılar arasında yastık görevi gören, hareketi kolaylaştıran, içinde sıvı bulunan keseciklerdir. Dizin etrafında çok sayıda bursa bulunur. Bu bursaların inflamasyonu ağrı ve şişlikle sonuçlanır. Bazı aktiviteler aşırı kullanım veya sürtünme nedeniyle bursit oluşumuna zemin hazırlar. Romatoid artrit ve gut gibi iltihaplı romatizmalarda daha sık görülür. Bakteriyel enfeksiyonlar da bursite neden olabilir.  Diz ekleminde prepatellar, infrapatellar, yüzeyel ve derin infrapatellar, popliteal ve pes anserin bursitler olabilir. Dizin önünde oluşan prepatellar bursit, hizmetçi dizi olarak da adlandırılır, diz üzerinde çalışmak, sık çömelmekle oluşur. Hemen cilt altında olduğu için şişlik belirgindir. Dizin arkasında yer alan popliteal bursada şişlik Baker kisti olarak adlandırılır. Mekanik nedenler ile oluşmuş ise lokal buz uygulama, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, bandaj kullanılabilir. Şişlik çok belirgin ise sıvı aspire edilir ve steroid enjeksiyonu yapılır. Enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi önerilir.

Tendinit neden olur?

Diz kapağından aşağı uzanan tendonun aşırı kullanım ve zorlanması nedeniyle meydana gelen Patellar tendinit genç sporcularda daha sık görülür. Diz ön kısımda ağrı nedenidir. Merdiven çıkma, koşma ve sıçrama ağrıyı arttırır. Yetersiz ısınma ve egzersiz sonrası yetersiz germe sebep olabilir. Kuadriseps kasının kasılması veya patellar tendon üzerine bası ile hassasiyet vardır. Pes anserin tendiniti dizin iç kısmında ağrıya neden olur. Dizin iç kısmına yapışan kasların (grasilis, sartorius, semitendinosus) ortak tendonunda daha çok koşucularda inflamasyon olur ve ağrı ile belirti verir. Kilolularda ve diz ekleminde kireçlenmesi olanlarda daha sık görülür. Tendinitlerin tedavisinde özellikle erken dönemde istirahat, lokal buz uygulama, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, bandaj kullanılabilir. Elektroterapi, lazer, ultrason gibi fizik tedavi modalitelerinden yararlanılır.

Ön diz ağrısı nedenleri nelerdir?

Patella dizkapağı kemiğidir, kuadriseps tendonu içinde yer alır, dizin ekstansiyonuna yardımcı olur ve dizin ön kısmını korur. Koşucularda, bisiklet kullananlarda diz kapağı arkasındaki kıkırdak ve altındaki kemiğe aşırı yük biner ve ağrıya neden olur. Merdiven inip çıkma, çömelip kalkma, diz bükülü pozisyonda uzun süre oturma belirtileri arttırır. Yapısal olarak diz kapağının dışa dönük, yarı çıkık, çıkık veya yüksekte olması yük dağılımının bozulmasına neden olur. Ön diz ağrısının sebebi kondromalazi patella, patellanın subluksasyonu veya dislokasyonu olabilir. Kondromalazi patella patolojik bir tanıdır. Patellar eklem yüzeyi kıkırdağının ve ekstansör mekanizmanın etkilendiği genç yaş grubunun hastalığıdır. Patellar öğütme testi pozitiftir. Sinema, tiyatro, uçak-otobüs yolculuğu gibi dizin uzun süreli sabit kaldığı durumlarda kişinin dizinde ağrı ve huzurluk hissetmesi tiyatro bulgusu olarak adlandırılır.

İliotibial bant sendromu kimlerde görülür?

Koşucu dizi olarak adlandırılır. Dizin dış tarafında ağrı ile belirti verir. İliotibial bantın lateral femoral kondil üzerinde tekrarlayan sürtünmesi sonucu oluşur. Bisiklet, tırmanma ve kayak gibi sporlarda da benzer şekilde bantın ileri geri hareketi ile dize sürtünmesi hasara yol açar. Bandın esas görevi diz hareketini kontrol etmektir. Egzersiz yoğunluğunda veya sıklığında ani artış yapılması, dinlenme sürelerinin yetersiz olması, bandın esnek olmaması, ısınmanın yetersiz olması, basma bozuklukları ve uygun olmayan ayakkabı kullanımı ile olabilir. Muayenede diz hareketi ağrılıdır ve dizin dış kısmındaki kemik çıkıntı üzerinde basmakla hassasiyet vardır. Tedavisinde istirahat, buz uygulama, germe ve güçlendirme egzersizleri, masaj ve fizik tedavi uygulamalarının etkinliği gösterilmiştir.

İnflamatuar artritler diz eklemini tutar mı?

Dizi tutan çok sayıda inflamatuar hastalık bulunmaktadır. Romatoid artrit en sık görülen iltihaplı romatizmadır. Primer olarak elin küçük eklemlerinde başlar ve sabah tutukluğu tipiktir. Ancak kalça ve diz gibi büyük eklemleri de tutabilir. Fizik muayenede eklemde hassasiyet, ısı artışı, kızarıklık, şişlik ve hareket kısıtlılığı tespit edilir. Laboratuvar bulguları tanıda yardımcıdır. Eklem sıvısı alınarak incelenmesi gerekebilir. Psödogut, gut, ankilozan spondilit, psöriatik artrit, Reiter sendromu gibi romatizmal hastalıklar da diz ekleminde tutulum yapabilir.

Dejeneratif artrit (Gonartroz) belirtileri nelerdir?

Dejeneratif artrit (kireçlenme) yaşlanmaya bağlı kıkırdak harabiyeti ve kaybı yanı sıra, başta kıkırdak ve kemik doku olmak üzere tüm eklem yapılarını etkileyen bir hastalıktır. Sonuç olarak OA’da eklemlerin normal yapısı bozulur, hareketlerde kısıtlanma ve ağrıya neden olur. Genellikle 50 yaş üzerinde belirti verir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sıktır. Daha çok yük taşıyan eklemlerde oluşur. En sık diz ekleminde görülür. Ağrı ve yaşam kalitesinin bozulmasına, kişinin günlük aktivitelerinin zorlaşmasına neden olur. İlerlediğinde eklem hareketleri kısıtlanır. Kısa süreli sabah tutukluğu, merdiven inip çıkarken ağrı oluşur, yürüme bozulur. Tanı muayene ve röntgen bulguları ile konur. Muayene bulguları hareket sırasında ağrı, kısıtlılık, çıtırtı şeklinde sesler gelmesi, eklemde genişleme, şişlik ve şekil bozukluğudur. Röntgende eklem aralığında daralma, kıkırdak altı kemik dokularda yoğunluk artışı ve kemik kistleri, eklem kenarlarında kemik çıkıntılar görülür. Menisküs veya bağ yaralanması eşlik ediyorsa manyetik rezonans görüntüleme tanıda yardımcıdır.

Osteokondritis Dissekans nedir?

En sık diz ekleminde görülür. 10-15 yaşlarında görülür. Subkondral kemiğin ve kıkırdağın bir parçasının ayrılmasıdır. Eklem içine düşerse serbest parça, eklem faresi oluşur. Dizde en sık medial femoral kondilin lateralinde görülür. Diz önünde ağrı ve aralıklı şişme olabilir. Tanı özel pozisyonda çekilen diz tünel grafileri ile konabilir. Kesin tanıda MR yardımcıdır. Spontan iyileşme şansı yüksektir. Konservatif tedavi iyileşmeye yardımcıdır. Sıçramalı sportif aktivitelere ara vermesi istenir.

Osgood-Schlatter Hastalığı hangi yaş grubunda görülür?

Çocukluk çağında görülen diz ağrısının en sık sebebidir. 10-14 yaşlar arasında, hızlı büyüme döneminde ortaya çıkar, erkeklerde daha çok olur. Patellar tendonun yapışma yerinde ağrı ve hassasiyet olur. Dizin hemen altında şişlik olur. Tek veya çift taraflı olabilir. Ağrı hareket ile artar. Erken dönemde tedavide istirahat, buz, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar ve bandaj uygulama önerilir, ancak ilerleme riski varsa spora ara vermesi gerekir.

Septik artrit kimlerde daha sık görülür?

Özellikle tek eklem tutulduğunda enfeksiyon akla gelmelidir. Diz septik artritin en sık tuttuğu eklemdir. Septik artritin yaşlılarda, küçük çocuklarda, hemodiyaliz hastalarında, diabeti olanlarda, kanser hastalarında, romatoid artrit, eklem protezi, geçirilmiş travma olan hastalarda görülme riski fazladır.

Diz ağrısında  tedavinin amacı nedir?

Diz ağrısı her yaş grubunda görülebilir, ama sebebi farklılık gösterir. Cerrahi olmayan, konservatif tedavi yaklaşımları ile ağrıyı azaltmak, eklem hareketini korumak, kasları kuvvetlendirmek, ekleme binen yükü azaltmak, fonksiyonu arttırmak, özürlülüğü azaltmak, hastalığın ilerlemesini önlemek veya yavaşlatmak hedeflenmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda fizik tedavi yöntemleri ve egzersiz ile kronik diz ağrısında çok iyi sonuçlar alındığını ve cerrahi gereksiniminin azaldığı gösterilmiştir. Tedavi seçimi ağrının şiddeti ve fonksiyonel kayıba göre değişebilir. Zayıf kasların kuvvetlendirilmesi ve kısalmış kasların gerilmesi diz eklemine binen yükü belirgin olarak azaltır.

Diz ağrısı olan bir kişi nelere dikkat etmelidir?

Diz ağrısı gelişiminde belirleyici olan yaş ve genetik gibi bazı faktörlerin değiştirilmesi mümkün değildir. Ancak diğer risk faktörleri azaltılabilir. Özellikle obez hastalarda kilo vermenin yük taşıyan eklemler üzerine binen yükü ve ağrıyı belirgin şekilde azalttığı gösterilmiştir. Vücut ağrılığında her bir kilo artış, dize 4 kg olarak yansımakta, dolayısıyla diz eklem problemi olasılığı artmaktadır. Vücut ağrılığı ile kuadriseps kas kuvvetinin ters orantılı olduğu gösterilmiştir.

Eklem çevresi kasların kuvvetlendirilmesi ile dizdeki sorunun ilerlemesi yavaşlatılabilir. Kalça kaslarının zayıf olması da dize binen yükü arttırır, bu nedenle kalça çevresi kuvvetlendirilmelidir. Kuadriseps diz kontrolünde kilit bir adaledir, bu kasın özellikle iç parçasının yani vastus medialisin kuvvetlendirilmesi büyük önem taşır. Bütün gün oturarak çalışanlarda uyluk iç ve arka kasları, yani adduktor ve hamstringlerde kısalma meydana gelmektedir. Bu kaslara germe egzersizleri gerektiği unutulmamalıdır. Karın ve bel adalelerinin, yani kor adalelerin kuvvetli olması da vücudun dengesi ve bacaklara yük binmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Yağ dokusunun azaltılması için kardiyo egzersizleri yapılmalıdır. Ekleme yük bindirmemesi açısından en iyi aerobik egzersiz yüzmedir. Böylece eklem tekrarlayıcı travmalardan korunur ve aşırı zorlanması engellenmiş olur.

Ayakkabı seçiminin de diz sağlığımız için önemli olduğu unutulmamalıdır. Aşırı yüksek topuklu veya dümdüz topuksuz ayakkabılar yerine ayak arkını destekleyecek 3-4 cm yükseklikte topuklar tercih edilmelidir. Özellikle uzun yürüyüş veya ayakta durma gerektiren durumlarda ise şok abzorban tabanlı ayakkabı kullanılmalıdır.

Alçak sandalye ve koltuğa oturmak kalça ve diz eklemlerine fazla yük binmesine neden olur. Oturup kalkarken kollardan yardım alınmalı, kolçaklı ve yüksek sandalye tercih edilmelidir. Dizüstü çömelmekten ve dizleri yere dayayarak iş yapmaktan kaçınılmalı, alafranga tuvalet tercih edilmelidir. Merdiven ve yokuş diz ağrısı olanlara önerilmez, özellikle iniş sırasında dizlere aşırı yük binmektedir.

Diz ağrısında ilaç-dışı tedaviler nelerdir?

OA olan eklemlerin korunması ve desteklenmesi amacıyla yardımcı cihazlar kullanılabilir. Korse, dizlik gibi cihazların uzun süreli kullanımının eklem çevresi kaslarda zayıflığa ve eklemde hareket kısıtlılığına yol açabileceği unutulmamalı, beraberinde egzersizlerin de düzenli yapılması sağlanmalıdır. Yürüme güçlüğü olan hastalarda güvenli yürüme için baston, koltuk değneği, yürüteç gibi yardımcı cihazlar kullanılabilir. OA olan hastalarda fizik tedavi ajanları ile yapılan tedavilerle ağrı ve fonksiyonel kısıtlanma gibi belirtilerde azalma sağlanır, eklem hareket açıklığı artar, eklem çevresi kaslar kuvvetlenir. Egzersizler ağrı ve eklem tutukluğunun azalmasını, esneklik-dayanıklılık ve kas gücünün artmasını sağlayarak fonksiyonel durumu düzeltmektedir. Kuvvetlendirmek amacıyla tercih edilen izometrik egzersizler özellikle eklem hareketi olmaksızın ve ekleme yük bindirmeden kas  gücünü arttıran egzersizlerdir. Aerobik ve dayanıklılık egzersizleri, kardiyovasküler zindelik, kilo kontrolü ve genel vücut fonksiyonlarında düzelmeye olumlu etkide bulunur. Yüzme ve su içi egzersizler bu hastalar için öncelikli olarak önerilen aktivitelerdir, ayrıca düşük tempolu yürüyüşlerden de yararlanılabilir.

Ayak-Ayak Bilek Ağrıları

Ayakta en sık oluşan sorunlar nelerdir?

Ayağımız 26 kemikten oluşur ve vücudumuzun ağırlığını taşır. Dört yöne hareketlidir. Ayakta ağrı kemikler, eklemler, eklem çevresi yumuşak dokular, sinir kökleri, periferik sinir veya damarlardan kaynaklanabilir. Uygun olmayan ayakkabı, ayak deformiteleri ve kas zayıflığına bağlı statik bozukluklar en sık görülen sorunlardır. Halluks valgus, halluks rigidus ve çekiç parmak en sık dörülen parmak deformiteleridir. Ayakta pes planus, pes kavus veya pes ekinovarus olabilir. Plantar fasiit, aşil tendiniti, kalkaneal bursit yumuşak doku problemleri arasında sayılabilir. Pek çok romatizmal hastalık da ayak ağrısı ile karşımıza gelebilir. Travmalar nedeniyle bağ yaralanmaları veya kırıklar olabilir. Tümör ve enfeksiyonlar da ayakta ağrı ile görülebilir. Periferik sinir kaynaklı ağrılar ise en sık Morton nöroma, tarsal tünel sendromu ve peroneal sinir lezyonlarıdır.

Ayak ağrısı ile belirti veren romatizmal hastalıklar nelerdir?

Dejeneratif osteoartritte ayak tutulumu olabileceği gibi romatoid artrit, psöriatik artrit gibi iltihaplı artritler veya gut gibi kristal artropatiler ayakta belirti verebilir. Gut hastalığında en sık ayak 1. parmağında tutulum olur. Kristallerin çökmesi ile oluşur. Çok şiddetli ağrı olur, çarşafın dokunması bile ağrıya neden olur. Eklemde şişlik ve kızarıklık eşlik eder. Kişi ayakkabı giymekte, yürümekte zorlanabilir. Romatoid artrit el eklemlerinde olduğu gibi ayak parmaklarını da etkileyebilir. Ayağın tarak kısmında ağrı olur, tabanda düzleşme görülebilir. Psöriaziste (Sedef hastalığı) ayak parmağında sosis parmak görünümü tipiktir. Ankilozan spondilitte ise aşil tendonu ve plantar fasia etkilenir, topuk ve ayak tabanında ağrı olur.

Ayak deformiteleri nelerdir?

Özellikle çocuklarda konjenital ve edinsel ayak deformiteleri sıktır. Fleksibl-esnek olanlar pasif olarak düzeltilebilir ve sıklıkla gelişim sırasında düzelir. Rijid deformitelerde ise tedavisiz düzelmez ve ileride ayak ağrısına neden olur. Deformitelerin erken tanınması çok önemlidir. Ayak uzun arkının çökmesi pes planus, yükselmesi ise pes kavus olarak adlandırılır. Bunlar çoğu kez belirti vermez, ancak uzun süre ayakta kalmakla ağrı oluşabilir. Pes kavus kalıtsal bir nörolojik hastalığın belirtisi olabilir. Ayak arkadan incelendiğinde topuğun içe veya dışa bastığı belirlenir. Buna göre taban desteği planlanır. Konjenital deformitelerden metatarsus adduktus ve konjenital clubfoot yakın takip gerektirir. Hallux valgus birinci parmağın içe doğru açılanmasıdır. Genetik yatkınlık, dar vetopuklu ayakkabılar nedeniyle olabilir. Hallux rigidus da ise ayak başparmağının dejenerasyonu nedeniyle oluşan ağrı ve hareketin kısıtlılığı olur. İleri yaşta daha sık görülür. Parmaklarda ise pençe parmak, çekiç parmak deformiteleri olabilir. Ayak deformitelerinin çoğunda doğru ayakkabı seçimi, özel planlanmış tabanlıklar ve ayak adalelerini kuvvetlendirecek egzersizler tedavinin temelini oluşturur.

Plantar fasiit ve topuk dikeni tedavisinde neler yapılır?

Plantar fasya ayak tabanında topuktan başlayın parmaklara kadar uzanan çok katlı fibröz bir dokudur. Yürümenin topuk kalkış evresinde ayağın daha rijit olmasına ve arkın yeniden oluşmasına yardımcı olur. Mikrotravmalar plantar fasyanın kalkaneustaki yapışma yerinde inflamasyona neden olur. En sık topuk ağrısı nedenidir. Sporcularda özellikle koşucularda daha sık görülür. Uzun süre sert zeminde yürüyenlerde, uzun süre ayakta duran ve merdiven çıkanlarda, taban düşüklüğü olanlarda, vücut ağırlığı fazla olanlarda, ince tabanlı ayakkabı kullananlarda sık görülür. Plantar fasiit genellikle topuk dikeni ile birlikte bulunur. Ayak tabanında ve topukta ağrı özellikle sabah ilk adımda belirgindir, uzun süre ayakta durma ile artar. Tedavinin ilk aşamasında aşil tendonu ve plantar fasya için germe egzersizleri planlanır, ark desteği ve topuk yastığı olan tabanlık verilir. Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar kullanılır. Fizik tedavi diğer bir tedavi seçeneğidir. Yanıt alınamayan olgularda topuğa steroid enjeksiyonu yapılabilir. Yeni ve etkili bir diğer tedavi yöntemi ise elektroşok dalga tedavisidir. Haftada bir gün olmak üzere 3 ila 5 seans uygulanır ve sonuçlar oldukça başarıdır.

Aşil tendiniti neden olur?

Aşil tendonu vücudun en güçlü ve kalın tendonudur. Topuktan başlayıp, kaval kemiği boyunca yukarı uzanır. Aşil tendonunun yapışma yerinin inflamasyonudur. Tekrarlayan travmalar, baldır kaslarının aşırı kullanımına bağlı mikroskopik yırtıklar, atlama gerektiren sporlar tendinite neden olur. Tendonun topuğa yapışma yerinde kalsifikasyonve kemikte sivrileşme olabilir. Sabah ağrı daha belirgindir. Hareket ile tendon yapışma yerinde ağrı ve hassasiyet olur. Tendonda kalınlaşma ve şişlik olabilir. Tedavide steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, istirahat, lokal buz uygulama, topuğu yükseltmek için topuk yastığı, fizik tedavi, germe egzersizleri, elektroşok dalga tedavisi (ESWT), steroid enjeksiyonları kullanılabilir.

Morton nöroma belirtileri nelerdir?

Morton nöroma ayakta parmaklar arasında yer alan interdijital sinirin tuzak nöropatisidir. Sinirde sıkışma nedeniyle kalınlaşma olur. En sık 3. ve 4. parmaklar arasında olur. Ağrı yanıcı özelliktedir, uyuşma olur ve ayak altında çakıl taşı hissi vardır. Dar ayakkabı ile belirtiler artar. Tanıda fizik muayene yardımcıdır, MR ile sinirdeki kalınlaşma gösterilebilir. Tedavide doğru ayakkabı kullanımı, metatarsal pad, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, sterid enjeksiyonları yararlı olur.

Ayak bileği yumuşak doku yaralanmaları nasıl tedavi edilir?

Ayak bileği burkulmaları ile elastik limiti üzerinde gerilen dokularda mikroskopik yırtıklar olur. Aşırı gerilme ise bağlarda yırtılmaya neden olabilir. Ayak bileği travmaları genellikle içe dönme ile olur ve en sık dış yan bağ (ATFL) zedelenir. Sporcularda sıçrama sonrası düşerken yaralanma sıktır. Ayrıca düzgün olmayan zeminde yürürken ya da koşarken olabilir. Ayak bileğinde şişlik ve morarma görülür. Duyarlı noktalar araştırılır. Eşlik edebilecek kırıkları ekarte etmek amacıyla direkt grafiler yararlıdır.

Konservatif tedavide amaç inflamasyon ve ağrının önlenmesi, eklem hareket açıklığının korunması, kasların güçlendirilmesi, özgün becerilerin geliştirilmesi ve nöromuskuler rehabilitasyondur. İlk 48-72 saatte inflamasyon ve ağrının önlenmesinde koruma, istirahat, buz, kompresyon ve elevasyon uygulanır. İlk prensip korumadır. Amaç lezyonun ilerlemesini önlemektir. Korunma lezyonun yerine göre değişiklik gösterir. Bandaj, splint, askı, teypleme, cihaz olabilir. Ayak bilek burkulmasında kullanılan ayak bilek splinti ayak bileğinin fleksiyon, ekstansiyonuna izin verirken, eversiyon ve inversyon hareketini kısıtlayarak lezyonun ilerlemesini önler. Ağrıya yol açan aktivitelerden kaçınılmalı, gerekirse koltuk değneği kullanılmalıdır. Buz uygulaması 15-20 dakika süre ile yapılır, direkt cilde temas etmemelidir. Erken dönemde 1-2 saatte bir tekrar edilebilir. Bandaj dolaşımı etkilememeli, tüm eklemi sarmalıdır. Yaralanan ayak mümkün olduğunca yastıklarla desteklenerek yüksekte tutulmalıdır. İlk 48-72 saatte sıcak, alkol, masaj ve tekrar yaralanmadan kaçınılmalıdır.

Tespit veya istirahat sona erdikten sonra en kısa sürede aktif hareketlere başlanmalıdır. Yeterli sayı ve sıklıkta yapılmalıdır. Yumuşak doku yaralanmalarından sonra kasların mutlak yeniden eğitimi gerekir. Burada yalnız kas kuvvetinin arttırılması değil, aynı zamanda fonksiyonel kapasitenin kazanılması hedeflenir. Sporcularda spora özgün hareketlerdeki becerinin kazanılması hedeflenir, yalnız yaralanan bölge değil, tüm vücut çalıştırılmalıdır.

Omuz Ağrıları

Omuz ağrısı nedenleri nelerdir?

Omuz ağrıları, bel ve boyun ağrılarından sonra en yaygın kas iskelet sistemi yakınmasıdır. Omuz eklemi insan vücudunda en geniş harekete sahip eklemidir. Yaşam boyunca omuz ağrısı ile karşılaşma sıklığı %10’dur. En sık ağrı sebebi subakromial sıkışma sendromudur. Tendinit, bursit, osteoartrit, inflamatuar artritler, enfeksiyon, tümör, kırık ve çıkıklar omuz ağrısı yapabilir. Miyofasial ağrı sendromu, boyun fıtıkları, torasik çıkış sendromu, boyunda kireçlenme gibi sorunlar da omuz ağrısı ile karşımıza gelebilir. Özellikle sol omuz ağrısının kardiak kökenli olabileceği unutulmamalıdır. Karın içi organlar, safra kesesi ve karaciğer patolojileri de omuza vuran ağrıya neden olabilir. Omuz-el sendromu olarak da adlandırılan refleks sempatetik distrofide hem elde, hem omuzda ağrı vardır.

Subakromial sıkışma (impingement) sendromu nedir?

Omuzda akromion altında yeralan boşluğun daralması ve bu bölgedeki yumuşak dokuların sıkışması olarak tanımlanabilir. Bu bölgede yer alan yumuşak dokular; supraspinatus tendonu, subakromial bursa, biseps tendonu ve glenohumeral eklem kapsülüdür. Rotator manşon kaslarında kuvvetsizlik ve duruş bozuklukları sıkışmaya zemin hazırlar. Kas kuvvetsizliği bu boşlukta basıncı attırır, özellikle kolun yukarı kaldırıldığı pozisyonlarda sıkışma artar. Akromiyon tipi, yapısal özellikleri de sıkışmanın bir başka nedenidir. Travmalar, kireçlenme, eklemde instabilite de sıkışma sebepleri arasındadır. Erken dönemde bursa ve tendonlarda ödem olur, ileri evrelerde ise kısmi veya tam yırtılmalar olur. Ağrı omuzdan kola yayılabilir. Kolun omuz hizası ve üzerine kaldırıması ve gece kol üzerine yatılması ağrıyı arttırır. Direkt grafide dejenerasyon ve kalsifikasyon görülebilir. Ultrason tanıda yardımcıdır. Manyetik rezonans ile sorun daha net olarak gösterilir. Konservatif tedavide amaç ağrının kontrolü, hareketin, kuvvet ve fonksiyonun arttırılmasıdır. Ağrılı hareketlerden kaçınma, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, fizik tedavi modaliteleri, steroid enjeksiyonu önerilir.
Tedavide rotator manşon ve skapula çevresi kas kuvvet ve enduransının arttırılması önemli yer tutar.

Donmuş omuz nedir?

Donmuş omuz, eklem etrafındaki kapsülde ve yumuşak dokularda inflamasyon ile oluşan, ciddi ağrı ve hareket kısıtlılığı ile seyreden bir hastalıktır. Adeziv kapsülit olarak da adlandırılır. Günlük yaşam aktivitelerinde önemli bir kayıp vardır, ağrı özellikle gece belirgindir. Erken dönemde ağrı ön planda iken daha sonra tutukluk ve hareket kısıtılığı gelişir. Bu dönem aylarca sürebilir. Daha sonra ağrı azalır, ancak tutukluk ve kısıtlılık artar. Omuzun tüm hareketleri etkilenir, hareketsizlik nedeniyle kaslarda zayıflama olur. Bu evre de aylarca sürebilir. Bu dönemden sonra çözülme başlar, ağrı ve tutukluk azalır, hareketler normale döner. Tedavi edilmeyen olgularda bu süreç yıllar sürebilir. Kişi saçını taramakta, dişini fırçalamakta, giyinmekte, arka cebine ulaşmakta, arkasını iliklemekte, araba kullanmakta zorlanır. Üzerine yattığında ağrı artar, uyku sorunlarına yol açar.

Donmuş omuz neden olur?

Omuzda hareket kısıtlılığına yol açan süreci neyin başlattığı tam olarak bilinmemekle birlikte genellikle bir travma öyküsü vardır. Kırık ve çıkıklar, tendinit, bursit veya rotator kaf sendromu sonrasında oluşabilir. Omuzun ağırlıklı kullanıldığı sporlar donmuş omuz riskini arttırır. Postür bozukluğu, düşük ve yuvarlak omuzlar omuz eklemine aşırı yük binmesine neden olur.
Diyabet hastalarında görülme sıklığı 5 kat artmıştır. Ayrıca hipertiroidi, Parkinson hastalığı, miyokard infarktüsü, inme, servikal disk hastalığı olanlarda donmuş omuz gürülme olasılığı yüksektir. Uzun süre hareketsiz kalanlarda, omuz cerrahisi, meme ve göğüs duvarı cerrahisi sonrasında da oluşabilir. Görülme sıklığı toplumda %2-5 olarak bildirilmektedir. 40-60 yaş arasında sık görülür, olguların büyük kısmı bu yaş aralığındadır, hatta 50 yaş omuzu olarak da adlandırılmaktadır. Kadınlarda daha sık görülür, olguların yaklaşık %60’ı kadındır. Tanı genellikle klinik muayene ile konur. Laboratuvar testleri, röntgen ve manyetik rezonans gibi tetkiler altta yatan sebebi ve diğer nedenleri ayırd etmek amacıyla yapılabilir.

Donmuş omuz nasıl tedavi edilir?

Tedavinin amacı ağrı ve hareket kısıtlılığını azaltmaktır. Bu amaçla ağrı kesici ve ödem çözücü ilaçlardan yararlanılır, ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir. Omuz egzersizlerine erken dönemde başlanması ve düzenli yapılması önerilir. Fizik tedavi yöntemleri ile ağrının ve ödemin azalması sağlanır ve hareket açıklığı arttırılır. Hastalığın evresine göre sıcak veya soğuk uygulamalar, ultrason, lazer, magnetoterapi, elektrik stimulasyonu ve mobilizasyon tekniklerinden yararlanılır. Bunlara ilave olarak omuz eklemine uygulanacak steroid enjeksiyonları ağrının ve inflamasyonun azalmasını sağlayarak iyileşmeyi hızlandırır.

Bursit nasıl belirti verir?

Bursalar eklem çevresinde yerleşen, hareketi kolaylaştıran içinde sıvı bulunan keseciklerdir. Omuzda aşırı kullanım, travma, zorlama ve kireçlenme rotator manşon ve akromion arasındaki bursada inflamasyon ve şişmeye yol açar. Subakromial bursit olarak adlandırılır. Omuz ağrısının sık görülen sebeplerinden biridir. Omuz ekleminde ve kolun dış tarafında ağrı olur, kolun yukarı kaldırılması ile ağrı artar, giyinme, saç tarama gibi aktivitelerde zorlanma olur. Fizik muayene tanıda yardımcıdır, kesin tanı için manyetik rezonans görüntüleme gerekebilir. Ağrı şiddetli ise steroid enjeksiyonu yapılabilir. Hastalar steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, lokal buz uygulama ve fizik tedaviden yarar görürler.

Omuzda tendinit en sık hangi tendonlarda olur?

Tendonlar genellikle aşırı kullanım nedeniyle zedelenir. Akut veya kronik olabilir. Akut tendinitler genellikle spor yaralanmaları ile olur. Özellikle top atma gibi baş üstü aktiviteler ile daha sık ortaya çıkar. Kronik tendinitler ise dejeneratif artrit veya yaşa bağlı aşınma gibi nedenlerle oluşur. Omuzda en sık omuz hareketini ve stabilitesini sağlayan rotator kaf tendonları, yani supraspinatus, infraspinatus, subskapularis ve teres minör tendonlarında olur. Bundan başka biseps tendonunda da tendinit sık görülür. İlerleyen dönemlerde zedelenme artar ve kısmi veya tam yırtığa neden olabilir. Omuzda ağrı olur, üzerine yatınca artar, saçını taramakta, arkasına uzanmakta zorlanır, kolda kuvvetsizlik olur. Tanı için direkt grafi, ultrason ve manyetik rezonans gerekebilir. Tedavi buz uygulama ve istirahat ile başlar, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar ve fizik tedavi ile devam eder. Bu tedavilere yanıt alınamazsa steroid enjeksiyonu yapılabilir.

Dirsek Ağrıları

Dirsek eklemini oluşturan anatomik yapılar nelerdir?

Dirsek eklemi radius, ulna ve humerus kemiklerinden oluşur. Bağlar ve kaslar ile dirseğin yapısı desteklenir. Ellere giden, hem el kaslarını çalıştıran, hem elin duyusunu alan radial, ulnar ve median sinirler dirsekte yüzeye yakın seyreder. Biseps ve triseps dirseği hareket ettiren en önemli kaslardır.

Dirsekte ağrıya neden olan hastalıklar nelerdir?

Servikal spondiloz, disk hernisi ve miyofasial ağrı sendromu gibi bazı hastalıklar primer sorun dirsekte olmadığı halde, dirseğe yayılan ağrıya neden olabilirler. Romatoid artrit, gut, psödo gut veya osteoartrit gibi eklem hastalıkları dirsekte tutulum yapabilir. Dirsek çevresi yumuşak dokular da ağrının nedeni olabilir. Bunlar arasında medial epikondilit (golfçü dirseği), lateral epikondilit (tenisçi dirseği), olekranon bursiti, tendinitler ve tuzak nöropatiler sayılabilir.

Lateral epikondilit neden oluşur? Nasıl belirti verir?

Tenisçi dirseği olarak da adlandırılan lateral epikondilit tenis oynayanlarda kötü teknik nedeniyle olabileceği gibi, el bileğinin tekrarlayıcı10141704682 hareketleri ve ağır kaldırma ile de olabilir. Dirseğin dış tarafında yer alan lateral epikondil hassastır, kavramada ağrı ve kuvvetsizlik vardır, fizik muayenede el bilek dirençli ekstansiyonunda ağrı vardır. X ray genellikle normaldir.

Lateral epikondilit tedavisinde neler yapılır?

Erken dönemde istirahat ve buz uygulama ile birlikte steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar önerilir. İstirahat için önkola takılan epikondilit bandı veya el bileği hareketini kısıtlayarak dirseği koruyan el bilek splintleri kullanılabilir. Spor yapanlarda tekniğin düzeltilmesi istenir. Kortikosteroid ve lokal anestetik enjeksiyonu ile inflamasyonun azalması sağlanabilir. Bu tedavilere yanıt alınamayan olgularda fizik tedaviden yararlanılabilir. Elektroşok dalga tedavisinin etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca kinezyotape uygulanabilir. Tüm bu tedavilere rağmen tekrarlayan olgularda cerrahi tedavi planlanabilir.

Medial epikondilit neden olur?

Golfçü dirseği adı da verilen medial epikondilit golf ve beyzbol oyuncularında dirseğin zorlanması nedeniyle olabilir. El bilek fleksör tendonlarında ödem ve inflamasyon vardır. Dirseğin medial kenarında hassasiyet vardır. El bilek hareketlerinde ağrı olur. X ray ise genellikle normaldir.

Medial epikondilit nasıl tedavi edilir?

Tedavi lateral epikondilit ile benzerlik gösterir. Erken dönemde istirahat ve buz uygulama ile birlikte steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar önerilir. İstirahat için önkola takılan epikondilit bandı veya el bileği hareketini kısıtlayarak dirseği koruyan el bilek splintleri kullanılabilir. Spor yapanlarda tekniğin düzeltilmesi istenir. Kortikosteroid ve lokal anestetik enjeksiyonu ile inflamasyonun azalması sağlanabilir. Bu tedavilere yanıt alınamayan olgularda fizik tedaviden yararlanılabilir. Elektroşok dalga tedavisinin etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca kinezyotape uygulanabilir. Tüm bu tedavilere rağmen tekrarlayan olgularda cerrahi tedavi planlanabilir.

Olekranon bursit nedir?

Öğrenci dirseği adı da verilen olekranon bursiti tekrarlayıcı travma, dirseklerin uzun süre sert zemine dayalı tutulması veya romatoid artrit, gut gibi inflamatuar hastalıklara bağlı oluşabilir. Dirsekte yüzeyel şişlik görülür. Ağrı, ısı artışı ve kızarıklık olabilir. Dirsek ekleminde hareket kısıtlanır. Röntgen normal bulunabilir.

Olekranon Bursiti nasıl tedavi edilir?

Şişlik belirgin ise genellikle bursa içindeki fazla sıvının alınması uygun olur. İstirahat, buz uygulama ve bandaj ile şişliğin tekrarlaması önlenebilir. Enfeksiyon yoksa steroid enjeksiyonu yapılabilir ancak enfeksiyon bulgusu var, alınan sıvı bulanık veya pürülan ile antibiyotik tedavisi gereklidir.

Distal biseps tendiniti nasıl oluşur?

Tekrarlayan dirsek fleksiyon ve supinasyonu ile veya direçli dirsek ekstansiyonu ile olur. Distal biseps tendonunda mikro yırtıklar olur. Tendonda kopma olabilir. Aşırı yüklenmeden sonra dirsek iç yüzünde şiddetli ağrı olur. Kopma olduğunda ses duyulur, şişlik ve morarma olur. Radyolojik görüntü gerekmez.

Distal biseps tendinitinde hangi tedaviler önerilir?

Tedaviye istirahat, buz ve steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar ile başlanır.
Hastalar fizik tedaviden yararlanırlar. Spor yapanlarda tekniğin düzeltilmesi önerilir. Ancak tendonda kopma varsa cerrahi tedavi gerekir.

Triseps tendiniti nasıl belirti verir?

Triseps tendiniti tekrarlayıcı dirsek ekstansiyonu ile olur. Triseps tendon yapışma yerinde hassasiyet vardır. Dirençli dirsek ekstansiyonu ağrılıdır.
Tendonda kopma varsa boşluk palpe edilir, hasta dirseğini açamaz. X ray diğer sebepleri ekarte etmek amacıyla istenebilir. Tedavi konservatiftir, ancak tendonda kopma varsa cerrahi tedavi önerilir.

Boksör dirseği nedir?

Dirseğin ekstansiyonda yüklenmesi veya tekrarlayıcı valgus ve ekstansiyon hareketi ile olur. Olekranonun fossaya tekrarlayıcı darbesi ile osteofit ve eklem faresi oluşur. Posterior sıkışma sendromu olarak da adlandırılır. Dirsek arka yüzünde ağrı olur, kişi dirseğini tam açamaz. Röntgende olekranonda sivrileşme görülür. Tedavi konservatiftir, serbest cisim varsa cerrahi önerilir.

Ulnar kollateral ligament injurisi neden olur?

Atma sırasında dirseğin tekrarlayıcı valgus stresine maruz kalması ile olur.
Ulnar kollateral ligamentde inflamasyon olur. Valgus stres testinde instabilite veya dirsek medialinde ağrı olur. X rayde kalsifikasyon veya spur oluşumu görülür. Tedavide buz istirahat ve antiinflamatuvar ilaçlar önerilir. Kuvvetlendirme ve germe egzersizleri verilir.

Radial kollateral ligament injurisi nedir?

Travmatik dirsek dislokasyonu ile olur. Ekstansiyon ve supinasyonda kilitlenme veya klik olur. Varus stres testi ile lateralda ağrı ve instabilite olur. X rayde belirgin bulgu yoktur. Tedavide istirahat, buz, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar, kuvvetlendirme ve germe egzersizleri önerilir.

Dirsekte tuzak nöropati görülür mü?

Dirsekte hem radial, hem median, hem ulnar sinir tuzaklanması olabilir. Radial sinir supinator adale içinde (Supinator sendrom) sıkışır. Önkol ekstansör yüzde ağrı, 1. 2. parmak dorsumunda uyuşma, elbilek ve parmak ekstansiyonunda kuvvetsizlik olur. Lateral epikondilit ile karışabilir. Median sinir suprakondiler spur veya Struthers ligament altında veya pronator teres adalesi altında (Pronator sendrom) veya fibröz doku ile fleksör digitorum superfisialis kası arasında sıkışabilir. Dirsek distalinde künt ağrı vardır, elde median trasede uyuşma olur. Yakınmalar pronasyon ile artar. Tanı EMG ile konur. X ray spur varsa gösterir. Tedavi konservatiftir, nedenler ortadan kaldırılmalı, germe ve kuvvetlendirme egzersizleri yapılmalıdır. Yanıt alınamazsa cerrahi düşünülür. Ulnar sıkışma olekranon arkasında veya kübital tünelde (Kübital tünel sendromu) olabilir. Ulnar sinirin hipermobil olması, aşırı valgus hareketi, osteofit oluşumu ile ulnar sinir gerilir. 4. ve 5. parmaklarda uyuşma olur, dirsekte Tinel belirtisi pozitiftir. Ulnar sinir ile inerve adalelerde kuvvetsizlik vardır. Tanı EMG ile konur. Tedavide istirahat, antiinflamatuvar ilaçlar, dirsek koruyucu splint, tekniğin değiştirilmesi önerilir.

Panner hastalığı nedir?

Kapitellum aseptik nekrozudur. Dirsek lateralinde hassasiyet ve şişlik olur. Erkek çocuklarda sıktır, dirseğini açmakta zorlanır. X rayde skleroz, fragmentasyon olan yerde boşluk görülür. Tedavisinde istirahat ve eklem hareket açıklığı egzersizleri yapılır.

Dirsek ekleminde çıkık olur mu?

Düşme sonrası kişi dirseğini bükemiyorsa akla gelmelidir. Daha çok geriye doğru çıkık olur. Birlikte radius başı kırığı, arter ve sinir yaralanması olabilir. Omuz ve elbilekte ağrı olur. Direkt grafi ile tanı konur. Tedavisi redüksiyon ile eklemin yerine yerleştirmedir. 2-3 hafta askıya alınır. Ağrı kesici ilaçlar ve tutukluk olmaması için eklem hareket genişliği egzersizleri verilir.

Dirsek kırıkları sonrasında hangi sorunlar olabilir?

Dirsek eklemini ilgilendiren kırıklar distal humerus kırığı, radius başı kırığı, olekranon kırığı, radius ve ulna şaft kırığıdır. Kırık sonrasında sinir yaralanması, damar yaralanması, kaynamama, yanlış kaynama, eklemde kontraktür ve kısıtlılık olabilir. Ortopedik tedavi tamamlandıktan sonra fonksiyonel kısıtlılık olmaması için rehabilitasyon gereklidir.

El-El Bilek Ağrıları

El ve el bileğinde ağrıya neden olan hastalıklar nelerdir?

Bilgisayar çağında üst ekstremitelerde en sık görülen sorun el ve el bilek ağrılarıdır. Ağrının kaynağı kemikler, eklemler, eklem çevresi yumuşak dokular, sinir kökleri, periferik sinirler ve damarsal yapılar olabilir. Doğru bir tanı için ağrının şiddeti, yeri, başlatan neden, eşlik eden belirtiler, iş ile ilgili faktörler, travma ve sistemik hastalık varlığı bilinmelidir. Travma sonrası şişlik ve deformasyon varsa kırık ekarte edilmelidir. Kırık yok, ancak hareketle ağrı artıyorsa yumuşak dozu zedelenmesi düşünülür. Tekrarlayıcı hareket ile artan ağrı tendinit düşündürür. Şişlik, kızarıklık, ısı artışı ve cilt lezyonu varsa enfeksiyon, birden fazla eklemde tutukluk, şişlik, ısı artışı varsa artrit akla gelir. Ağrı ile birlikte parmaklarda uyuşma varsa karpal tünel sendromu veya diğer sinir lezyonları, bilek üzerinde şişlik varsa ganglion olabilir.

Karpal tünel sendromu nasıl belirti verir?

Karpal tünel sendromu gece ağrısının en sık sebebidir ve en çok görülen tuzak nöropatidir. Median sinir el bilek seviyesinde sıkışır. Birinci, ikinci ve üçüncü parmaklarda uyuşma, avuçta kas zayıflığı ve elde kuvvetsizlik görülür. Kişi gece ağrı ve uyuşma ile uyanır, ellerini sallamadan rahatlayamadığını ifade eder. Gebelerde, diabeti olanlarda, tiroid bozukluklarında görülme olasılığı fazladır. Uzun süre klavye ve bilgisayar kullananlarda daha sık görülür. Tanıda elektromiyografiden (EMG) yararlanılır. Tedavide el bileğine özellikle gece istirahat splinti verilir. Fizik tedavi, sinir ve tendon kaydırma egzersizleri, mobilizasyon, kuvvetlendirme egzersizleri ve karpal tünel içine steroid enjeksiyonu diğer konservatif tedavi seçenekleridir. Çok ilerlemiş ise cerrahi tedavi gereklidir.

El osteoartriti neden olur?

Osteoartrit dejeneratif eklem hastalığıdır, yaşlılarda el ağrısının en sık sebebidir. Ailesel bir yatkınlık vardır, travmalar ve aşırı kullanım ile ellerde kireçlenme riski artar. Elin bütün küçük eklemleri tutulabilir. En çok parmakların uç-dip eklemlerinde ve 1. parmakta tutulum olur. Kavramada kuvvetsizlik, hareketlerde tutukluk ve günlük yaşam aktivitelerinde zorluk olabilir. El bilek osteoartritinde genellikle travma, kırık, ligament lezyonu ve kıkırdak hasarı vardır. Fizik tedavi, parafin uygulamaları ve kuvvetlendirme egzersizlerinden yararlanılabilir.

İltihaplı romatizmalar elde hangi eklemleri tutar?

Romatoid artritte ilk belirti ellerde simetrik artrittir. Sabah tutukluğu, ağrı, şişlik, kızarıklık, tutukluk olur. İlerleyen dönemlerde deformiteler gelişir. Parmaklarla birlikte el bilekte de tutulum görülür. Parmaklarda kuğu boynu, düğme iliği adı verilen şekil bozuklukları olabilir. Röntgende belirtiler ileri evrelerde tipiktir, erken bulguların gösterilmesinde manyetik rezonans yararlıdır. Psöriatik artrit (sedef hastalığına bağlı artrit) de el ve bilek eklemlerini tutabilir. Birlikte cilt ve tırnak bulguları da vardır. En çok parmakların uç eklemleri etkilenir. Şekil bozuklukları gelişebilir. Psödogut dizlerden sonra ikinci sıklıkta el bileğini etkiler. Kristal birikimi ile meydana gelir. Akut ağrılı durumda statik, istirahat splinti ile ağrıyı azaltmak, eklemleri korumak ve stabilize etmek amaçlanır. Ancak aralıklı olarak splint çıkarılarak egzersiz yapılması gerektiği vurgulanmalıdır. Tedavi mutlak ilaç tedavisi ile desteklenmelidir.

Diabette ellerde ağrı olur mu?

Diabetik hastalarda elde ağrı ve sertlik olur. Cilt gergin, kalın ve parlaktır. Parmaklar tam açılmaz. Şeker kontrol altında değil ise daha sık görülür. Karpal tünel sendromu parmaklarda özellikle gece olan uyuşma ile belirti verir. Avuç içindeki fasyada ağrısız kalışma ile seyreden Duputren kontraktürü parmaklarda çekilmelere neden olabilir. Erkeklerde 50 yaşından sonra daha sık görülür. Yumruk yapıp açarken parmak takılıyorsa tetik parmak düşünülür. Ellerde eldiven tarzı uyuşma varsa nöropati varlığı akla gelmelidir.

Ganglion (Higroma) nasıl tedavi edilir?

Eklem kapsülü veya tendon kılıfı ile bağlantılı lokalize şişliklerdir, içinde saydam ve visköz bir sıvı bulunur. En yaygın görüldüğü yer el bileğinin dış yüzüdür. Genç kadınlarda, uzun süre klavye kullananlarda, el işi yapanlarda, jimnastik yapanlarda daha sık görülür.  Komşu dokulara bası yaparak ağrıya neden olabilir. Küçülüp büyüyebilir. Tekrarlama riski nedeni ile cerrahi yaklaşım tercih edilmez, konservatif  tedaviler ön plandadır. İstirahat önerilir. Ganglion içindeki sıvı aspire edilebilir.

Raynaud fenomeni nedir?

Parmaklara giden arterlerde soğuk ile spazm olur. Parmaklarda önce beyazlaşma, ardından morarma ve ağrılı kızarıklık olur. Yanma, uyuşma ve şişlik olur. Stres yakınmaları arttırabilir. 40 yaş kadınlarda sıktır. Primer olabileceği gibi, bağ dokusu hastalıklarının ilk belirtisi de olabilir.

Tendinit ve tenosinovitler neden olur?

Aşırı kullanım, travma, egzersiz sırasında zorlama, sistemik ve inflamatuar hastalıklar nedeniyle olabilir. En sık görülenler DeQuervain tenosinoviti, fleksör tenosinovit ve tetik parmaktır. DeQuervain tendiniti birinci parmağın aşırı kullanımı, yoğun klavye veya tetefon kullanımı, çocuk kaldırmak, uzun süre örgü ve elişi yapmak, tenis ve golf gibi sporlar ile ilişkili olabilir. Diabet ve epilepsi gibi hastalığı olanlarda, alkol ve sigara kullananlarda ve el bilek kırığı geçirenlerde daha sık görülür. Tetik parmak fleksör tendonda kalınlaşma ve nodül nedeniyle tendon hareketinde takılmadır. Üçüncü ve dördüncü parmakta daha sıktır. Romatoid artritte, diabette ve orta yaş kadınlarda daha sık görülür.

Tendinitler nasıl tedavi edilir?

Erken dönemde bileklik ile 2-4 hafta istirahat önerilir, buz uygulama ve bantlama yapılır, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar kullanılır. Ağrıyı tetikleyen aktiviteler saptanmalı ve bunlardan kaçınılmalıdır. Kronik dönemde kas kısalığına yönelik germelere ve kuvvetlendirme amacıyla egzersizlere başlanır. Fizik tedavi modalitelerinden yardım alınabilir. Uygun tedavi ile 2-3 haftada tedaviye yanıt alınması beklenir. Konservatif yaklaşımlar % 90 başarılıdır. Ergonomik düzenleme yapılmalı. Klavye ve mouse kullanımında elin pozisyonuna dikkat edilmelidir. Bu tedavilere yanıt alınamazsa steroid enjeksiyonları önerilir.
Bu sitede yer alan kayıtlar bilgi amaçlıdır. Doğrudan doktor tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.
Etiket Bulutu
Omurga Hastalıkları Fibromiyalji Osteoporoz Osteoartrit Eklem Ağrıları Egzersiz Kinezyolojik Bantlama Kuru İğneleme ESWT Fizik Tedavi Rehabilitasyon Boyun Ağrısı Bel Ağrısı Duruş Bozuklukları Skolyoz Kifoz Bel Fıtığı Boyun Fıtığı
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Makaleler
© 2015 Prof. Dr. Reyhan Çeliker. Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitede yer alan içerik bilgi amaçlıdır. Doğrudan doktor tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.